İşitme Engelliler Eğitimi, işitme engeli olan bireylerin sosyal hayata katılımını artırmak ve iletişim becerilerini geliştirmek için önemli bir eğitim alanıdır. Bu eğitim, işitme kaybı yaşayan bireylerin öğrenme süreçlerini destekleyerek, özgüvenlerini kazanmalarına yardımcı olur. İşitme engellilere yönelik özel eğitim yöntemleri, dil gelişimi, işaret dili, işitsel eğitim ve diğer iletişim teknikleriyle, bireylerin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefler.
İşitme Engellilerin Eğitimi, işitme kaybı olan bireylerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla özel olarak planlanmış öğretim yöntemleri, araçları ve ortamları içeren bir eğitim sürecidir. Bu eğitim, bireyin işitme düzeyine, iletişim becerilerine, yaşına ve bireysel özelliklerine göre farklılaşır ve amaç, işitme engelli bireylerin toplumsal yaşama aktif katılımını desteklemek, akademik gelişimlerini sağlamak ve iletişim becerilerini geliştirmektir.
İşitme engeli derecesi, kişinin duyma yetisindeki kaybın ciddiyetine göre sınıflandırılır ve genellikle odyometri testleriyle belirlenir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve birçok sağlık otoritesi tarafından kullanılan sınıflandırma yapılmıştır.
İşitme engellilerin eğitiminde temel amaçlar, bireylerin işitme kaybından kaynaklanan iletişim, dil ve sosyal etkileşim sınırlılıklarını en aza indirerek, onları topluma tam ve etkin bir şekilde katılabilecek bireyler olarak yetiştirmeyi hedefler.
İşitme engellilerin eğitiminde kullanılan yöntemler, bireyin işitme kaybının derecesine, yaşıtlarına göre gelişim düzeyine, cihaz kullanımına ve bireysel ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Amaç, işitme engelli bireyin etkili bir şekilde iletişim kurabilmesi, akademik başarısını artırması ve toplumsal yaşama uyum sağlayabilmesidir.
Cihazlanmamış veya cihazlansa da cihazdan istenen faydayı sağlayamadığı durumlarda kullanılan İşitme Engellilerin Eğitim yöntemleri şunlardır
İşitme Engellilerin Eğitimi alacak kişilerin tanı koyma yöntemleri farklılık göstermektedir. Bebeklerde doğar doğmaz yeni doğan ünitesinde yapılması gereken OAE (Otoacoustic Emission) testi dediğimiz iç kulağın aktivitesi hakkında fikir veren bir test vardır. Bu testi başarıyla atlatamayan bebek kontrol altına alınır ve eğer işitme kaybı saptandıysa işitme kaybı tanısı konur.Bu testi geçememesi bebekte kesin işitme kaybı vardır demek için yeterli değildir.
ABR-Baer testi ve buna ilave olarak EAİ(Elektro Akustik İmmitancemetre) yapıldıktan sonra kesin işitme kaybı vardır demek mümkün olur. İşitme testleri, işitme kaybının tipi ve derecesi hakkında karar vermek için uzmanlarca yapılan testlerdir.İşitme kaybı tespit edilir ve bu bireyin günlük yaşamını etkileyecek düzeyde olursa uzmanlardan yardım alınmalı ve vakit kaybetmeden eğitime başlanmalıdır.
İşitme engelliliği eğitimi, doğuştan ya da sonradan işitme kaybı yaşayan çocuklar, gençler ve yetişkinler için gereklidir. Bu eğitim, okul öncesi dönemden başlayarak, hayat boyu devam edebilecek şekilde çeşitli yaş gruplarına özel olarak uygulanır.
Aileler, işitme engelliliği olan çocuklarının eğitim süreçlerinde önemli bir rol oynar. Evde eğitim destekleri sağlamak, çocuklarının işitme ve iletişim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak, eğitmenlerle iş birliği yapmak ailelerin katkılarını pekiştirir.
Albatros Balıkesir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinden hizmet alan ailelerimiz çocuk ve aile odaklı yaklaşımımızdan ve yaptığımız çalışmalardan oldukça mutlu.
Balıkesir'de gidebileceğiniz en kaliteli ve ilgili kurum.Gönülden tavsiye ederim.
Uzman kadrosu; velilere yardımcı olmak ve kaygılarını gidermek, öğrencilerin hem şimdi hem de gelecekteki mutluluğu için çalışıyor.
İşini hakkıyla yapan,ilgili ve güler yüzlü öğretmenler.Her sorunumuzla samimi bir şekilde ilgileniyorlar. İlk günden beri çok memnunuz.
Balıkesir de en iyi kurum ilgililer ve çocuğa göre program oluşturuyorlar. Kurucularının eğitimci olması da artı bir durum ticari bakmıyorlar
