Öğrenme güçlüğü 1950’li yıllara kadar zihinsel engel olarak kabul görmekteydi. İlerleyen süreçte tanımda bir değişiklik yapıldı ve öğrenme güçlüğü beyinde oluşan bir hasar sonucunda nörolojik bir rahatsızlık olarak adlandırıldı. 1960 tarihlerinde yapılan araştırmalar neticesinde ise öğrenme güçlüğü terimi kullanılmaya başlandı. Yapılan araştırmalar derinleştikçe uzmanlar Edison, Leonardo da Vinci, Walt Disney gibi tarihe ismini altın harflerle yazdırmış kişilerin de özel öğrenme güçlüğü yaşadıklarını belirttiler.
Geçmişi yakın tarihli olan öğrenme güçlüğü bünyesinde birçok tanımı barındırmaktadır. Öğrenme güçlüğü zekâ geriliği, çevresel ve kültürel yetersizlik, görme veya işitmede yetersizlik gibi durumlardan etkilenmemektedir. Öğrenme güçlüğü bellekte, işitmede, görsel algıda, düşünmede yetersizlik yaşanması ve konuşma, okuma, dinleme ve matematik gibi becerilerde güçlük yaşanmasıdır. Bunlara ek olarak bireyin başarısı ve öğrenme potansiyelinin arasında derin farklar bulunmasına sebep olan merkezi sinir sistemini hayat boyu etkisi altına alan bir bozukluktur.
Öğrenme bozukluğuna sebep olan durumlar net ve kesin bir şekilde belirlenmemiş olsa da uzmanların hemfikir olduğu bazı durumlar vardır. Belirlenen bu durumlardan doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrasında meydana gelen bir olumsuzluk sonucunda beyinde hasar yaşanması ve vitamin eksikliği ya da alerjik reaksiyonlara bağlı olarak biyo-kimyasal bozukluk yaşanması ihtimalleri üzerinde durulmaktadır. Kalıtsal faktörler sonucunda meydana gelmesi ve çevresel faktörler sonucunda meydana gelmesi ihtimalleri ise kesin olmamakla beraber kabul görmektedir.
Öğrenme bozukluğu yaşadığı düşünülen çocukların tanılanması sürecinde başvurulan bazı yöntemler vardır. Bu yöntemlerden ilki tıbbi inceleme yapılmadır. Bu yöntemlerden ikincisi çocuğun öğrenme güçlüğü yaşadığı alanların ve psikolojik süreçlerinin incelenmesidir. Yaşanılan güçlük alanları gelişimsel okuma bozukluğu olan disleksi, yazı yazmak için gerekli motor becerilerde bozukluk olan diskalkuli ve matematik öğrenme bozukluğu olan diskalkulidir. Yöntemlerden sonuncusu ise çocuğun başarısı ile öğrenme potansiyelinin arasındaki farkın belirlenmesidir.
Öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin normal gelişim gösteren bireylere oranları okuldan okula ve hatta ülkeden ülkeye bile değişiklik göstermektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde erkeklerde öğrenme güçlüğünün kızlara oranla 3-4 kat daha fazla tanılandığı tespit edilmiştir. Buna ek olarak normal bir okulda öğrenme bozukluğu yaşayan çocukların oranı %1 ve %30 arasında değişiklik göstermektedir. Çocukların eğitim hayatında öğrenmelerini son derece etkileyen, çocukların kendilerine uygun öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılmamasına bağlı potansiyellerini gösterememelerine neden olan olumsuzlukların ortadan kalkması için öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların özelliklerinin bilinmesi ve devamında tanılanması son derece önem arz etmektedir. ”Öğrenme güçlüğü belirtileri nedir?” sizlerle beraber göz atalım.
Öğrenme Güçlüğü Belirtileri Nedir?
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarda ya da bireylerde verilen belirtilen hepsi yaşanabileceği gibi bazıları da yaşanabilir. Bu belirtiler:
- Herhangi bir zekâ geriliği görülecek diye bir şart yoktur bu bireyler ya da çocuklar normal veya normal üzerinde bir zekâya sahiptirler.
- Bir işi sürdürme ve sonlandırma gibi süreçlerde dikkatlerini toplamakta zorlanırlar. Öğrenme güçlüğü yaşamayanlara göre dikkat süreleri kısadır.
- Sözel yönergeleri anlama gibi işitsel algılama becerisinde yetersizlik yaşarlar.
- Şekil-zemin ayrımı ve parça-bütün gibi görsel ilişki kurma becerisinde yetersizlik yaşarlar.
- Okuma esnasında harfleri atlama, satırları atlama gibi okumaya yönelik becerileri gerçekleştirirken zorluk çekerler.
- Kavramları öğrenmede güçlük çekerler
- Kelimeleri yanlış telaffuz etme, gelişimine göre çok daha az kelime haznesine sahip olma, gramer kurallarında sıkıntı yaşama ve konuşmada gecikme meydana gelmesi gibi dil gelişimine yönelik becerilerde sorun yaşarlar.
- Yön bulma, sağ-sol ayrımı gibi mekanda konum becerilerinde zorlanırlar. Ayrıca bedenlerini nesnelere göre ayarlamakta da zorlandıkları için top tutma gibi becerileri gerçekleştirmede sıkıntı çekerler.
- İnce motor ve kalın motor becerilerini yerine getirmede yetersizlerdir.
- Hareketlerin ve sözcüklerin sonunu getirmekte ve tamamlanmakta başarılı değillerdir.
- Kötü ve anlaşılması zor bir el yazısına sahiptirler.
- Bedensel acı duruma ya aşırı tepki verirler ya da aşırı duyarsız olurlar.
- Hiperaktivite ve buna bağlı olarak sakar davranışlar gösterebilirler. Bunlara ek olarak dağınık ve dalgın da olurlar.
- İletişim ve uyum konularında sıkıntı yaşarlar. Heyecanlı, kızgın ve saldırgan davranışlar sergilerler.
- Mimik ve beden hareketlerini anlama ve bunlara uygun davranmada sorun yaşarlar.
Albatros Balıkesir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinden Öğrenme Güçlüğü Danışmanlığı Alın
Öğrenme güçlüğü ile ilgili bilgi edinmek ve Öğrenme Güçlüğü Danışmalığı almak istiyorsanız Balıkesir Özel Eğitim Kurumları arasında yer alan Albatros Balıkesir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine başvuruda bulunabilirsiniz. Albatros hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Instagram adresimizi ve Albatros Balıkesir’i inceleyebilirsiniz.